11 Temmuz 2011 Pazartesi

PSYHCE

Yaşın kaç olursa olsun hayat sana birşeyler öğretir. Hayatın dayatmalarına karşı kayamazsın, en bildiğin laflar düğüm olup kalır boğazında ne bir adım öne nede bir adım geriye gidebilirsin bildiklerin bilmediklerindir.

Birilerini suçlamak en kolay olandır, kendimize dönüp bakmak ise en zor olanı hatalr yaparız, uyarılırsın ama öyle bir aptalıktır ki o an saldırı olarak olgılanır saçma sapan algılayışlarla savunma yaparsın. Kaybedersin ama geri dönüşü yoktur sabırlar tükenmiştir, savaşmaya değecek birşey olamadığını izlenlendirmişsindir. Yorgunluklar, bıkınlıklar seni yanlızlığa bırakmıştır. Peki doğruyu algılıyamazmıydın yada savaş icadından beri hiç bitmemişken pes etmek niyedir? Savaşılına karşı taktik değiştirmeden ermeydanından kaçmak niyedir? Taraflar için kazanılmış, sahip olunan toprakların değeri ne kadardır?

Hiç kimse kötü değildir. Sadece yaşanmışlıkların yorgunluğu, tarihin tekerrür etme gerçekliğinin bilinci, bildiklerimizin tezatlığı hiç karşılaşmadığımız bir şeymi ki? Hiç bir kul birbirine benzemezken beğenmediğimiz, rahatsılık duyduğumuz tekrardan var edilmesi imkansız olaları düzeltebilirken, değiştirebilirken silbaştan başlamak niyedir? Hiç düşünmezmiyiz en başındayken ne kadar kolay, gerçek olabilir mi?diye Zaman zaman mantığımızın tersine çalışan duygusal zekamız bu kadar gerizekalı mıdır?


by psyhce

Hiç yorum yok: