18 Temmuz 2011 Pazartesi

BY JOHN C. PARKİN

Süremeye başladım. Çok heyecanlıydım. Bir araba sürüyordum. Babamın arabasını sürdüğü gibi ben de bir araba sürüyordum. Bir şoför olarak yeteneklerimi göstermek için direksiyona sıkıca sarıldım. İlk köşeye geldim, keskin bir köşeydi. Dikkatli ve düzenli bir şekilde direksiyonu sağa kırdım. Öte ki köşeye geldim, bu sefer sol köşeydi, bende direksiyonu sola kırdım.

Mutluluktan uçuyordum, çünkü araba kullanıyordum. Bunun, yoldaki ilk deneyimim olduğunu düşünürsek gayet iyi bir iş ortaya çıkarmıştım. Fakat sonra, aklıma bir fikir geldi, küçük bir fikirdi başta. Ama öteki köşeye, daha öteki köşeye yaklaşınca bu küçük fikir büyüdü. Bende bu fikrimi uygulamaya koydum.

Direksiyonu becerikli bir şekilde sağa kırmam gereken zaman geldiğinde, becerikli bir şekilde sola kırdım. Çitlere doğru ve gölün içine uçma riskini anlamıştım ama yine de bu riski aldım. Daha sonra nemi oldu? Araba sağa doğru kaydı, midem bulanmış başım dönmüştü. Direksiyonu kızgınlıkla bir sağa bir sola çeviriyordum. Dümdüz gidiyordum. Direksiyon benim kontrolümden çıkmış kendi kendine dönmeye başlamıştı. Araba kendini kontrol edebiliyordu.

Kendimi kandırılmış hissediyordum. Neden bana güvenip doğruları söylemiyorlardı? Anlamıyordum. …

Bu arabaları yollarda kullanıyor, köşeleri özenle ve dikkatlice dönüyoruz. Onları kontrol edenin biz olduğunu düşünüyorsunuz. Daha ellerimizi direksiyondan çekmeyi denemdik. Şimdi düz yolda sürmekten sıkılıp yorulduk ve döneceğimiz köşeler için şöyle bir sarsılır kendimize geliriz. Sürmeye devam ederiz çünkü arabanın kaza yapmasını önlemek için sürmek zorunda olduğumuzu düşünürüz.

Şimdi ise elleriniz direksiyondan çekme zamanıdır. Benim çocukken fark ettim gibi…. Araba kendi kontrolünü kendi sağlayabiliyor. Sadece çok yorgun olduğunuzda hayal kırıklığına uğramayıp, mutlu olmanız için bu kontrolü sağlıyor.

Hayatın direksiyonundan ellerinizi çekmenin zamanı geldi. Siz de keşfedeceksiniz ki hayat, sizin için bir uğraşınız olmasa bile mutlu bir şekilde yolunda ilerleyecek. Artık arkanıza yaslanıp, ayaklarınız uzatıp, yolun keyfini çıkarmanın zamanı. …!

John c parkin

Hiç yorum yok: